SİMYACI

00:08


Bazı kitaplar vardır onları okuyacağınızı bilirsiniz ama hep ertelersiniz ya Simyacı da benim için öyleydi. Kitapçı da gezerken 25. yıla özel baskısıyla da karşılaşmasaydım bir süre daha böyle devam edecekti sanırım. Ben kitabı okurken sanki bir ben okumamışım gibi hissetsem de benim gibi geciktirenler de varmış, bu nedenle bu yazı hem bu zamana kadar okumamış olanlara hem de okuyup tekrar okumak isteyenlere ya da 25. yıla özel baskısını kitaplığında bulundurmak isteyenler için olsun.



Ne özelliği var bu 25. yıla özel baskının? Okurken masal okuyormuş izlenimi yaratan çeşitli resimler var ki beni cezbeden buydu. Ama asla çocuk kitabı gibi de olmamış kitabın büyüsüne girmenizi kolaylaştırıyor sadece. Onun dışında çok güzel bir kapak tasarımı ve aynı tasarımlı özel kutusuyla alıyorsunuz kitabı.




Kitabın dışından bu kadar bahsettiğim yeter bence :)

Paulo Coelho öncelikle bir şarkı sözü yazarı, sonrasında gazetecilikle uğraşmış. İlk kitabı Simyacı da birçok dilde birçok ülkede yayınlanarak Gabriel Garcia Marquez'den sonra en çok okunan Latin Amerikalı yazar olmuş. Zaten okurken İspanyolca isimlerden mi ya da kitabın benzer büyüsünden mi bilmiyorum ama bir Yüzyıllık Yalnızlık havası vermedi değil. (Ama onun kadar güzel de değil 😁). Bir de söylentiye göre Paulo Coelho 20 günde yazmış bu kitabı (eğer doğruysa da yazılır yani çok büyük haber değil 😏)



Kitabın felsefesi benimle uyuştuğu için bu kitap hayatımı değiştirdi, bambaşka bir kapı açtı diyemem ama bazı şeyleri hatırlattı. Zaten bizim kültürümüzde kader inancı olduğundan kitapta yazan çoğu şey yeni gelmiyor. Ama onları okumak, hatırlamak güzel. Hatta en güzeli en stresli olduğunuz ya da yorgun olduğunuz zamanlarda okumak kitabı. Yormadan akıp gidiyor çünkü ve üstüne de rahatlatıp dinlendiriyor.





Kitapta sevdiğim çok fazla yer var ama en kısa olanlarını paylaşacağım, çünkü kitap zaten 186 sayfa, filmin en güzel sahnelerini içeren fragmanlar gibi olmasın 😉

Kimse bilinmezden korkmamalı, çünkü herkes istediği ve ihtiyaç duyduğu şeyi ele geçirebilir.

Hayat hikayemiz ile dünya tarihinin aynı El tarafından yazılmış olduğunu anladığımız zaman, bunu anlar anlamaz, bu korku uçup gider.

Çünkü ben ne geçmişte ne gelecekte yaşıyorum. Benim yalnızca şimdim var ve beni o ilgilendirir. Her zaman şimdide yaşamayı bilirsen mutlu bir insan olursun...O zaman hayat bir bayram, bir şenlik olacak; çünkü hayat, yaşamakta olduğumuz andan ibarettir ve sadece budur.

- Peki yürekler, insanlara düşlerinin peşinden gitmek zorunda olduklarını söylemiyorlar?
- Çünkü bu durumda en çok yürek acı çeker. Ve yürekler acı çekmekten hoşlanmazlar.



Siz de okumadıysanız hala bence geciktirmeyin daha fazla. 

İyi okumalar.





Aşağıdaki linkte de bu bahsettiğim 25. yıl özel baskısını bulabilirsiniz.



Sevgiler,
hazi 💋

You Might Also Like

0 yorum

Popular Posts